Devletin Temel Görevleri Devlet, belirli bir toprak parçası üzerinde egemenlik kuran, kanunlarla düzenlenmiş bir yönetim yapısına sahip olan ve bağımsız toplulukları ifade eder. Devletin adaletli ve düzenli işleyişi, milletin refahı ve huzuru için büyük önem taşır. Gelişmiş toplumlarda bireylere anayasa ve yasalar tarafından tanınmış ve korunan haklar sağlanmıştır. Devletin temel görevleri arasında, dış güçlere karşı halkın menfaatlerini korumak ve devlet sınırları içinde halkın refahını, huzurunu ve mutluluğunu sürdürebilmek yer alır. Ayrıca, can güvenliğini sağlamak, milletin bağımsızlığını ve devletin bütünlüğünü korumak, cumhuriyeti ve demokrasiyi muhafaza etmek de devletin asli görevlerindendir. Sosyal hukuk devleti anlayışı çerçevesinde, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları oluşturmak devletin temel ilkesi olmalıdır. Vatandaşın haklarını korumak ve kollamak devletin asli vazifesidir. Demokratik, laik ve sosyal devlet, bireyin dokunulmazlığını, ailenin korunmasını, şiddetin önlenmesini, eğitim hakkını ve özel hayatın gizliliği gibi birçok hakkı tanımakla sorumludur. Devlet, vatandaşına karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmek zorundadır. Şimdi devletin görevlerini ana hatları ile açıklayalım: İnsan Haklarına Saygılı İnsan haklarına saygılı bir devlet, bireyleri anayasa ve yasalarla koruyan devlettir. Devlet, insan haklarını genişletmek, özgürlük alanları yaratmak ve bu konularla ilgili yasal düzenlemeler yapmakla yükümlüdür. İnsan haklarının çiğnenmemesi ve başkaları tarafından kötüye kullanılmaması, ancak devletin temel görevlerini eksiksiz yerine getirmesiyle mümkün olur. Hakkı çiğnenen her vatandaş devlete başvurabilmelidir. Avukat tutma parası olmayan vatandaşlara devletin avukat sağlaması, insan haklarına verdiği önemi gösterir. Eşitlikçi İnsan haklarının en önemli ilkelerinden biri olan eşitlik ilkesi, tüm insanların doğuştan eşit oldukları fikrine dayanır. Devlet, vatandaşlarının haklarını, hukukunu, çıkarlarını ve özgürlüklerini eşit görerek, ayrım yapmadan koruma ve güvence altına almak zorundadır. Devlet, halkı dil, din, ırk, mezhep, inanç, ruhsal ve bedensel durum, zenginlik gibi farklılıklar nedeniyle ayrım yapamaz. Çünkü herkes kanun önünde eşittir. Devlet, vatandaşlarına eşit davranmak zorundadır. Demokratik Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir ve bu, en temel özelliklerinden biridir. Bir devletin demokratik olması, halkının daha özgür ve haklarının güvence altında olduğunu gösterir. Vatandaşın hak ve özgürlükleri ancak demokrasiyle sağlanır. Laik Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirine karışmaması anlamına gelir. Devlet, inanç ve vicdan hürriyeti sağlamakla yükümlüdür. Laik devlette, her vatandaş din, dil, ırk ve mezhep ayrımı yapmadan inandığı dine uygun ibadetini yapmakta özgürdür. Sosyal Devlet Türkiye Cumhuriyeti, vatandaşlarının sosyal durumunu, refahını, rahatlığını ve insanca yaşama kalitesini yükseltmeyi sağlamakla kendini görevli sayan bir sosyal devlettir. Her yurttaş, toplumsal ve maddi açıdan insanca yaşama hakkına sahiptir. Devletin temel görevi, vatandaşlarının en az orta derecede bir yaşam sürmeleri için gerekli şartları oluşturmakla yükümlüdür. Hukuk Devleti Hukuk, insanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen, geliştiren, birbirinin hakkına saygılı olmayı zorunlu kılan ve eşitlik, özgürlük, güvenlik içinde vatandaşın varlığını korumayı sağlayan kurallar bütünüdür. Türkiye Cumhuriyeti'nin temel özelliklerinden biri de hukuk devleti olmasıdır. Devlet olmadan hukukun hiçbir geçerliliği yoktur. Devlet, hayatımızın düzenleyicisi olarak kanun, hak, tüzük ve yönetmelik gibi düzenlemeleri yapmakla sorumludur. Hukuk devletinde mahkemeler bağımsız olduğundan, yasalar uyarınca vatandaşlar devletten şikâyetçi olma hakkına sahiptir. Adalet ancak bağımsız ve tarafsız hukuk aracılığıyla gerçekleşir. Adaletin tam hakkaniyetle sağlanması, devletin temel görevleri arasında yer almaktadır. |
Erez
12 Temmuz 2024 CumaDevletin adaletli ve demokratik bir yapıda olması gerektiğini belirtmişsiniz. Ancak, özellikle son zamanlarda, hukuk devleti ilkesinin tam anlamıyla uygulanmadığını hissediyorum. Mahkemelerin bağımsız olması gerektiğini söylüyorsunuz, ama gerçekten bu bağımsızlığın sağlandığından emin miyiz? Adaletin tam hakkaniyetle sağlandığı bir ortamda yaşıyor muyuz?
Cevap yazAdmin
12 Temmuz 2024 CumaErez,
Düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Adaletin ve demokratik yapının toplumların temel taşlarından biri olduğuna katılıyorum. Mahkemelerin bağımsızlığı konusunda dile getirdiğiniz kaygılar da çok önemli. Hukuk devleti ilkesinin tam anlamıyla uygulanması, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunması için çok önemlidir. Maalesef, bazı durumlarda bu ilkenin zedelendiği hissedilebilir. Adaletin hakkaniyetle sağlanması, yargı organlarının bağımsızlığı ve tarafsızlığı kritik öneme sahiptir. Bu konuda hepimizin duyarlı ve takipçi olması gerekiyor.
Saygılar,