Padişahın görevleri, denilince ilk akla gelen devleti yönetmektir. Padişahlık Osmanlı Devlet yönetiminde yer alan bir müessesedir. Padişahlık babadan oğula geçen yönetim sistemin bir parçasıdır. Başlangıçta Bilecik ilinde küçük bir beyli olarak kurulan Osmanlı Beyliğinin başında Osman Bey bulunmaktaydı. Beylikleri yöneten kişiye Bey adı verilirken topraklarını gittikçe genişleten Osmanlı Beyliği bir devlet haline dönüşmüştü. Osmanlı Devleti'nin başına da tıpkı Beylik döneminde olduğu gibi babadan oğula geçen bu otoriter sisteme devam edilmiştir. Padişah öldüğüne bu görev Osmanlı soyunda bulunan oğullardan bir tanesine verilirdi. Bu durum bir süre sonra taht kavgalarını, bazı entrikaları beraberinde getirmiş ve devletin yıkılması hızlanmıştır. Padişah olarak devletin başına geçecek kişinin ehil olması çok önemli olduğu halde bazen küçük yaşta padişah olmak zorunda kalan şehzadeler bulunmaktadır. Özellikle Fatih Sultan Mehmet ve Genç Osman bunlardan bazılarıdır. Bu zor görevi yerine getirebilmek için şehzadeler küçük yaşta Lala adı verilen kişiler nezdinde ağır eğitimlere tabi tutularak devlet yönetimine hazırlanmaya çalışılmıştır. Bu eğitim daha çok saraydan uzak illerde yerine getirilmiştir. Amasya, Edirne gibi iller şehzadelerin yetiştirildiği illerdir. Hatta bu vilayetler günümüzde de şehzadeler şehri olarak anılmaktadır.
Padişahın görevleri nelerdir?
Padişahın en önemli görevi devleti yönetmek idi. Padişah devlet işleriyle ilgili karar alırken kendisine sınırsız bir yetki tanınmıştı. Bu yetkinin sınırları İslami esaslara göre belirlenirdi.
Devlet yönetimi Divan adı verilen yerde görüşülmekteydi. Divan günümüzdeki Meclis'in karşılığıdır. Divanı hümayun savaş, ekonomi, ülke yönetimi gibi en özel işlerin görüşülüp karara bağlandığı yerdir. Divanın başkanlığını bir süre padişah yerine getirmiştir. Divanda aynı zamanda vezir-i azam, vezirler ve başka divan üyeleri de bulunurdu. Padişahın divana başkanlık etme görevi Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar devam etmiştir. Bu tarihten sonra ülkenin devletten imparatorluğa taşınması nedeniyle padişahın yükü artmıştır. Bu nedenle padişah divan başkanlığı görevini sadrazama devretmiştir. Padişah divanda karar alırken son söz kendisine ait olsa da tüm divan üyelerini fikrine önem verip dinlerdi.
Savaşta ordunun komutanlığı görevi padişahındı. Bu görev bazı durumlarda sadrazama devredilebilirdi.
Padişah devlet yönetiminde söz sahibi olacak büyük devlet adamlarını atardı.
Günümüzde savaşa kara verme yetkisi meclisindir. Ancak o dönemde savaş ve barışa karar verecek olan kişi padişah idi. Padişah bu konuda son sözü söylerdi.
Osmanlı Devleti şeriat ile yönetildiği için din damları da yönetimde söz sahibiydi. Padişah aldığı kararlarda mutlaka Şeyhülislam adı verilen makamdan fetva alırdı. Şeyhül İslam'ın günümüzdeki karşılığı Diyanet İşleri Başkanıdır.
Ülkede iç huzuru barışı ve güvenli ortamı sağlardı